(bkz: basketbol sahasında voleybol topuyla futbol oynamak) gibi mi? kişisel eleştiri içermesinden dolayı tebrik ettiğim yazarın başlığıdır.

"bir şeyin radikalleşmesi, insanı hiç olduğu noktaya geri götürüyor." Çıkarımıdır.

Bakın, bir müslüman düşünün. 0 noktasından başlıyor, namaz kılmayı, dua etmeyi öğreniyor. 180 civarında. Devam ediyor, bu sefer dini yaymak istiyor. O ya da bu sebepten bunu daha fazla yapmak istiyor, dergâhlara katılıyor, gününün tamamını dine adayarak ve insanları değiştirmek amacıyla geçiriyor. Bu daha da artıyor 270 civarına geliyor. Sonra bugün işid dediğimiz yapıyı ele alalım. Çarpıtmalar başlıyor. Özünde basit olan her emri kendince kompleks hale getirip yanlış yargılara varıyor. Ve bir gün boom! inanmayan insanların kellerinin nasıl koparıldığının videolarını izliyoruz. Düzgün bir tepki vermediğimiz gibi, ankaradan önce abileri arkasından küçük kardeşlerinin işide katıldığı haberlerini küçük manşetlerle, satır aralarında okuyoruz. Bunu okuyan da çok az kişiydik de neyse.

Demem o ki; fanatikleşen her şey sizi 360 a yani, 0 a taşır. inanç uğruna çıkılan yolda, olmayan emirleri varmış gibi düşünüp, kendi kurallarını kuran da yazıyor diye göstermek kişiyi dinden çıkarmaz da ne yapar ?

Fanatik kelimesinin en çok kullanıldığı takımlara bakın. Güzel bir spor aktivitesi başta, tuttuğumuz bir takım var. 0 dan ilerliyoruz maçlara daha sık gidiyoruz. Aynı takımda olmayan arkadaşlarımızla önceleri masada tartışıp, kalkınca her şeyi toparlıyoruz. Sonra yetmiyor devam ediyoruz. Fanatikleşiyoruz, futbol hayat olmaya başlıyor. Maçlarını kaçırmıyoruz. Adımız dayı oluyor. Evdeki kadın, senin hayat arkadaşın, bu hafta da gitme diyor, ondan daha önemli tutup gidiyoruz. Ve boom yerinden sökülen koltuklar, maç kavgalarında ölen insanlar... E senin tuttuğun takımdı, izlemeyi sevdiğin 11 tane adamdı. Bu kadardı lan bu! Hangi ara adam öldürmek oldu amacın ? Neredesin sen, futbol mu bu yaptığın ? 0 dasın kardeşim. Döndün dolaştın ve ilk haline geldin. Hiçlik olarak sıfır demiyorum bakın. Başka bir çarkın herhangi bir derecesinde, ama futbolla alakalı kısımın 0 ında.

Böyle okuyunca ne kadar uzak geliyor değil mi ? Neden ? işide kardeşlerimiz gitmedi mi cidden ? Adana demir sporun taraftarı değil mi taşlı sopalı gezen ?

Velhasıl kelam, siz siz olun duracağınız noktayı bilin. Bunu aşk hayatınızda da yapın, aileniz içinde de, mesleğinizde de.

Son olarak bir tasarımcı vardı, kanser olmuştu. Ölmeden bir kaç gün önce de, " sistemin beni kandırmasına izin verdim. Sürekli ertelediğim tatiller vardı iş için, ertelediğim eşim, çocuklarım... Şimdi ne için onları erteledim hatırlamıyorum bile. Ölüyorum ve iyi bir hayat için biriktirdiğim paralar hiçbir şeye yaramıyor. " demişti. Tam da bu işte 0 a dönmek.

Ben ne söylerdim bilmiyorum da onun " söyleyeceğin her şeyi biliyorum. " diyeceği kesin.

Manuş babanın da seslendirdiği efsane parça, Rakı sofrasına meze.

Yani bu kezban muhabbetinizi de sikeyim dedirten başlıktır. Bindiğimiz otobüste tecavüz ediliyoruz. Dilsiz, sağır doğduk diye onlarca adam tecavüz ediyor. Daha bebek denecek yaşlardayken vajinamızın farkında varıyoruz. Dayı dediğimiz adam köşede sıkıştırıyor, Annemizi dede dediğimiz orospu çocuğu. Sonra bizim kızlar şöyle bizim kızlar böyle. Bugün bir ortamda otobüste taciz edilmemiş kız yoktur diyerek söze başlayın ve görün, millet sus pus. Bu ne demek ? Türkiyedeki çoğu erkek sapık, sorunlu ve taciz edilmemiş kadın yok denecek kadar az. Bakın bunlar ciddi şeyler. rakam veremiyorum ama verebilecek olsam ne kadar dev sayılar geçer burda biliyorsunuz. Artık şu kokuşmuş, türk kızları kezbağn yea muhabbetleri yavaşça bitsin ve artık her kadın sizin malınızmış gibi düşünmeyi bırakın muhattaplarım olan sayın bok beyinliler.

Ya bir de o kız senle konuşsa, akşama kankana, kanka bi kaşar bulmuşum diye söze başlarsın. Bu kadar da malsın.

en kutsal mesleklerden biridir diye düzeltirsek bence olur. Bugün kutsal gördüğün diğer bütün mesleklere insan yetiştirendir öğretmen. Bir çok çalışma alanı varken özellikle, bilerek, isteyerek ve arzulayarak, bilgi öğrenen ve öğrendiği her şeyi yine aynı şekilde diğer insanlara anlatan bir bilgi dağıtıcısı neden kötü olsun, nasıl kötü olabilir ?

Evvela cem evlerinde mutlaka ' Ya allah ya muhammed ya ali ' yazdığını hatırlatmakla başlamak isterim. Aleviliği buna rağmen inançsızlıkla suçlayanlar bir kere gerizekalı, onlara açıklama yapmak ne kadar mantıklı olacak bilmiyorum ama, be beynine tükürdüğümün malı bi sen mi biliyorsun ateistlik ne demek, koca bir millet bilmiyor mu bu terimi de kendine alevi desin ?
Annen seni emziremedi sana hamileyken ölüm orucu tuttu da şansa mı doğdun sen az gelişmiş beyinli mal bu insanların sana ne zararı var maymun kılıklı ?
Bir millet düşünün ki hiçbir zulme sesini çıkarmamış, camiilerde fetva verilmiş haklarında " öldürün " denilmiş. Sonra sen bu insanların müslümanlığa soğuk yahut mesafeli ve doğru yorumlamadığından gel bahset burda. Ecdadına tükürdüğüm benim dedem her perşembe cem izlerken hüngür hüngür ağlar mal herif bu adam mı inançsız sen ona kurban ol bit beyinli.
Neyse bu kısımdan sonrası aleviliği anlamak ve öğrenmek isteyen insanlara gelsin;
Alevilik, öncelikle türkiyedeki aleviler için bir kültür niteliğinde aslında. Öyle bir kültür ki, eline-beline-diline hakim ol emriyle yürür, buna uygun hareket eder. Kapısına geleni geri çevirmez, harama el uzatmaz, birçok müslümanın aksine (biz gayrimüslümüz ya) taciz, tecavüz nedir bilmez. Kültür diyorum çünkü cem evlerinde bulunan hocalara giderseniz size namazdan, oruçtan bahseder, bunu inkar etmez. Sadece bizim kıldığımız vakitler değişiktir, tuttuğumuz orucun gün sayısı farklıdır der. Bu durumda bir mezheptir alevilik. Fakat doğrudur kendi milleti bunu pek bilmez. Çünkü kendi milleti sürekli bazı arkadaşlarımızın söylediği gibi müslüman olmamakla suçlanmış ( bu da nasıl bir suçsa artık ) ve dinden soğutulmuştur. Yoksa biliyorum siz diğer arkadaşlar gibi beyinsiz değilsiniz bir düşünün, hz aliyi çok sevip, onun namaz kılarken hançerlendiğini bilip yani bunu inkar etmeyip de namazı inkar etsin ?
Yıllar önce alevilerin bulunduğu evler işaretlenip bu evdekiler teker teker öldürülmüştür. Bu insanları dinden soğutanlar, zamanında vaaz veren hoca sıfatlı şerefsizlerin yatacak yeri yok bu bilinene ayrıca inanan birini inanmamakla suçlamak da kişiyi dinden çıkarır bu da unutulmaya. Şimdi korkudan titre işte it (burası örümcek beyinlilere gelsin ).

Gördüğünüz üzere alevilik bir mezhep aynı zamanda da bir yaşama biçimidir. Hz aliye aşık olmaktan gelir.

Velev ki hepsi yalan olsun. Göt lalesi ne bu öfke ne bu nefret ? Sadece benim diye sahiplendiğin peygamberin, başından aşağıya çöp döken yahudi komşusunu korumamış mıydı zamanında ? Sen bunu sağda solda anlatıp gururlanmak için mi dinledin zamanında kuran kurslarında, bunu mu öğretiyorlar size dinleyin, övünün ama uygulamayın mı diyorlar ? Benim diyen sizler, sadece kutlu doğum haftasında bilirsiniz peygamber efendimizin yaptıklarını dinlemeyi. Ertesi gün mahalleden geçen kızın götüne ( bizim burda göte, göt denir ) bakarken, en yakın arkadaşınızın dedikodusunu yaparken de unutursunuz. Sonra kalkıp millet, mezhep değerlendirirsiniz.

Sizi az kıvrımlı beyin sahipleri allah hepinizi ıslah etsin dedirten başlıktır.

ismini gördüğünüz her yerde kalbi pıtır pıtır attıran yazardır. ' erken kaybedenler ' der susarım adının geçtiği yerde. Son zamanlarda boksa merak saldığını yazarlıktan sıkıldığını duydum, anlamlandıramadım. Neden insanlar her şey mükemmel giderken onu bozmak için uğraş verir ki ? Hoş adam özel yazarımız mı istediğini yapar amk da ne bileyim sayın okurlar, üzdü beni. Kendisi de bir ' erken kaybeden ' mi acaba ?

ibrahim tatlısesin vurulduğu zamanlar taa, bu sefer kahraman zeynep abla...

Haberler bakınıyoruz herkes bir şeye yorum yapıyor falan, pat zeynep abla hayatımın örneğini verdi, O hastanedeki kantinci ne kadar satış yapmıştır şimdi dedi tatlısesin bulunduğu hastane için. Hayat işte kızım diye devam etti, kiminin ölüm kalım savaşı, kimine umut kapısı dedi.

O gün bugündür aklıma geldikçe lafın gerçekliği altında ezilirim.

Bakanımızın eşiyle boşanmış olması ve üstüne bu sözü söyleyebilmesi akla bunlar gerizekalı temalı sonsuz espiri getirse de, biz uzaktan bu salak tavırlarıyla dalga geçerken, onların ciddi ciddi başımıza ekşidiklerini gördükten sonra yapmıyorum, yapmayacağım.

Börekle insan yetiştirmenin, her gece dayak atan kocayla baş etmenin, geçim sıkıntısının alakalı olduğunu zanneden örümcek beyinlidir kendisi. Aynı zamanda prof. Ünvanına sahiptir ki akedemik kariyer yapma fikrinden soğuttu bilgi beni. En bombası bir sene önce kapanmıştır. Yoksa en bombası bu malın prof. Olması mıydı ? Bilemedim, sıralamayı size bırakıyorum.
3 çocuk fikrini öne atmış, erdoğanın her yerde benim bir fikrim var herkes 3 çocuk yapsın laflarına ses çıkarmamasıyla da ödüllendirilip bakan yapılmıştır.

Nefes alıp vermeyi unutturan.

En kötü huyum keşke bu olsaydı dediğimdir.

Artık ben de bu durumdan rahatsız olmaya başladığım için " sen beni daha sonra tekrar arasana " şeklinde cümleyi değiştirdim.

1)Telefon için kablosuz şarj.
2)Bir adet isviçre çakısı veya benzeri bir şey, çakmak
3)böcek savar spreyler (vücut için olanlardan)
4)Seyahat boy şampuan vs

Kamp için alınacak esas malzemelerin (bkz: çadır yastık giyecek kıyafetler vs) dışında alınabilecek ıvır zıvır şeyler yazdıklarımdır.

Ayrıca gidilecek kamp yerinin iyice araştırılmasını öneririm. Ben "uzatma kablosunu sizin getirmeniz gerekiyordu" diyen kamp alanı sahibi bile gördüm, siz düşünün.

Bir ablam vardı, " kadınlar, erkeklerden daha iyi erkek olurdu. " derdi. Belki de " anneler, babalardan daha iyi baba olurdu. " demek istemişti çünkü doğduğu gün daha başlamıştı babasıyla kavgaları. O dinlerdi müslüm, ilk ondan duymuştum. Geçenlerde müslüm vs biri dediler ( hatırlayamadım ) müslüm tabii ki, dedim. Bu adam dünyaya adını duyurdu ama bir mi yahu dediler, müslümde o imkanlar olsaydı o da tanınırdı derken yakaladım kendimi. Hangi ara sevmiştim ben bu adamı ? Ah betül abla hep senin eserin bu hallerim.

kafkadır o kafka.

canı olmadığım insanların verdiği " evet canım. " ve benzeri şeklindeki cevaplardır.
düşüncesi bile ürpertiyor, ıyk.

sigaradır.

düzce üniversitesini kazananlara acıyan yazarlardır. mezun olduk olmasına ama neler çektik bir sorun. kızlara özellikle tavsiyem modern gözüken bir kısım var en kötü 2. senenizde demek istediğimi anlarsınız, onlara sakın ama sakın aldanmayın. burnunuz boktan çıkmaz. tek dertleri "kız" olan küçücük bir il, ilin zihniyeti ile uyum sağlamış hocaları... bazı hocalar şaşırtıcı derecede başarılıdır öyle ki yurt dışında hatırı sayılır üniversitelerde eğitim vermiş kadar. yiğidi öldürdük, hakkını yemeyelim.

ırkçılıkla alakası olduğunu düşünmediğim kalpsiz, annesi öldüğünde de tek damla göz yaşı akıtacağını sanmadığım insanlardır. ben de arada kendi milletimin ırkçılığını yaparken bulurum kendimi ama kendi ırkımdan olmayan biri öldüğünde ağzımdan salyalar saça saça ortalıkta koşturmam. yahu bunlar dişi kırıldığında kanı yere akmasın diye kendini sıkan peygamberin soyundan olduklarını iddia ediyorlar bir de değil mi ? *
dalga geçmek için söylemiyorum, büyütülme tarzlarında bir hata olmuş veya dengesiz bir çevreye sahip büyümüşlerdir. büyük ihtimalle despot bir babaya sahip olup, çok fazla dayak yemişlerdir. onların da bu şekilde düşününce çok suçu yok. allah ıslah etsin demek boynumuzun borcudur.

" beyaz zambaklar ülkesinde " gelir tabii ki. lütfen okuyun dediğim kitaplar arasındadır. çok ince haline internette aşırı rahat ulaşabilirsiniz. Finlandiya'nın boktan ( gerçek anlamda bok ) nasıl kurtulduğunu anlatıyor.

--spoiler--
tabii ki yine bir devrimci gencimiz var. birken bin olma durumu da söz konusu. çarpıcı ayrıntı bir: ülke futbol yüzünden götü başı dağıtmıştır efenim. tam trajikomik bir hikayesi var bu yüzden. çarpıcı ayrıntı 2: bu insanlar bir dönem temizlik yapmayı resmen bırakmışlar. gençlerimiz ülkeye eğitim vermek için ayağa kalkıyorlar ve o bok çukuruna şimdilerde zambaklar ülkesi deniliyor. siz düşünün gerisini.
--spoiler--